Yozgatlı Alperen'in "Gulyabani"li Sürüsü
İneklere Kişiye Özel İsimler Veren Minik Çiftçi
HABERLERÇIFTLIK HAYVANLARI
Duval
9/1/20252 min read


Yozgatlı Alperen'in "Gulyabani"li Sürüsü: İneklere Kişiye Özel İsimler Veren Minik Çiftçi Gündemde!
Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı şirin mi şirin Araplı kasabasında yaşayan 12 yaşındaki Alperen Atıl, yaz tatillerini ve boş zamanlarını teknolojiye değil, dört ayaklı dostlarına adıyor. Sabahın köründen gün batana kadar hayvanlarıyla ilgilenen Alperen, sadece onlara bakmakla kalmıyor, aynı zamanda her birine "kişiye özel" isimler takarak gönüllerde taht kuruyor. Üstelik bu isimler, hayvanların huylarına ve üzerlerindeki desenlere göre itinayla seçiliyor!
Alperen'in sürüsündeki ineklerin her biri adeta birer karaktere sahip. Ve tahmin edersiniz ki, bu karakterler Alperen'in gözünden kaçmıyor. Minik çiftçimiz, bir ineğe "Sarıkız" adını vermiş. Neden mi? Çünkü Sarıkız, sürünün en arkasından sakin sakin gelir, "varlığı da yokluğu da belli olmaz" bir efendilik abidesidir. Yani anlayacağınız, Sarıkız tam bir "sessiz ve derinden" tip!
Ama her inek Sarıkız kadar uslu değil elbette. Sürünün yaramaz çocukları da var! Mesela "Huysuz" isimli ineği düşünün. Alperen'in dediğine göre Huysuz, tam 10 ineğe bedelmiş, sürüden ayrı gezer ve o kadar hareketliymiş ki neredeyse "sürüyü ayrı, Huysuz'u ayrı güderiz" kıvamındaymış. Bir de "Gulyabani" var ki, onun da huyu Huysuz ile aynı, o da sürüden uzak durmayı pek seviyor. Kulağa bir inek sürüsünden çok, bir süper kahraman takımının kötüleri gibi geliyor, değil mi?
Peki ya görsel şölen sunanlar? Onlar da unutulmamış! "Yıldızlı" adını alan ineğin üzerinde ay-yıldız şeklinde bir desen bulunurken, "Benekli" ise beyaz tüylerinin üzerindeki kırmızı yuvarlak benekleriyle adının hakkını veriyor. Bir de "Manken" var ki, uzun boyu ve gösterişli duruşuyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Yani Alperen'in sürüsünde hem karakter hem de estetik ön planda tutuluyor!
Alperen, hayvanlarına bu isimleri vermenin kendisine "çok hoş geldiğini" ve onlarla daha yakın bir bağ kurduğunu belirtiyor. Küçük yaşta başladığı bu özverili hayvancılık yaklaşımı, hem ailesi hem de kasaba halkı tarafından takdirle karşılanıyor. Kim bilir, belki de ileride inekler için özel bir "İsim Verme Töreni" düzenleriz, Alperen'in bu yaratıcılığı boşa gitmesin! Sonuçta, bu kadar kişisel ilgi gören ineklerin sütünün de tadı bir başka olur herhalde!